Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının boşanma süreçleri, hem
milletlerarası özel hukuk hem de medeni hukuk bakımından önemli
hukuki meselelerden biridir. Bu süreç, yalnızca kişisel statüye
ilişkin sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda boşanma kararının
tanınması, icrası ve nüfus kayıtlarına işlenmesi açısından da
karmaşık bir yapıya sahiptir. Türkiye'de boşanmanın hüküm
doğurabilmesi için, yabancı mahkemelerce verilen boşanma
kararlarının Türk hukuk sistemince tanınması ve gerekiyorsa tenfizi
zorunludur. Bu durum, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının
medeni statülerinin Türkiye’de resmiyet kazanması bakımından hayati
önem taşımaktadır.
Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma, yalnızca yetkili Türk
mahkemelerinin vereceği kararlarla hüküm ifade eder. Ancak
yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları, bulundukları ülkenin hukuk
sistemine göre bulundukları yer mahkemelerinde boşanabilirler. Bu
durumda, boşanmanın Türkiye'de hüküm ve sonuç doğurabilmesi için,
söz konusu kararın Türk mahkemeleri tarafından tanınması gereklidir.
Tanıma, mahkeme kararının kesinleşmiş olması şartına bağlıdır. Eğer
boşanma kararında nafaka, velayet, tazminat gibi icra edilebilir
hükümler varsa, bu durumda tenfiz davası açılması da gereklidir. Bu
ayrım, boşanmanın sadece kişisel statüyle ilgili sonuçlarının mı
yoksa icrai sonuçlarının da mı Türkiye’de geçerli kılınmak istendiği
sorusunu gündeme getirir.
Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, 5718 sayılı
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da
düzenlenmiştir. Kanunun 50 ila 59. maddeleri arasında yer alan
hükümler uyarınca, bir yabancı mahkeme kararının Türkiye’de
tanınabilmesi için, kararın yetkili bir mahkemece verilmiş olması,
taraflara savunma hakkının tanınmış olması, kararın kesinleşmiş
olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekmektedir.
Bu şartların varlığı hâlinde, tanıma davası açılarak kararın Türk
hukuk düzeni içinde geçerli kılınması mümkündür.
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları, tanıma veya tenfiz davasını
Türkiye’de açmak istediklerinde, genellikle bir avukat aracılığıyla
işlem yapmayı tercih ederler. Zira bu tür davalarda Türkiye’de
fiziksel olarak bulunma zorunluluğu bulunmamakta, vekil tayin edilen
bir avukat süreci yürütebilmektedir. Ancak bazı mahkemeler,
özellikle anlaşmalı boşanma kararlarında tarafların duruşmada hazır
bulunmasını isteyebilmekte, bu da yurtdışında ikamet eden kişiler
için zorluk yaratabilmektedir. Ayrıca, tanıma veya tenfiz davası
açılabilmesi için yabancı mahkeme kararının apostilli bir sureti,
yeminli tercümesi ve kesinleşme şerhi ile birlikte sunulması
gereklidir. Bu belgelerin temini ise, tarafların yaşadığı ülkenin iç
hukukuna göre değişen bürokratik süreçler içermektedir.
Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde, tanıma ve tenfiz işlemleri
daha sistematik biçimde işlese de, her ülkenin karar usulleri ve
belge düzeni farklı olduğundan Türkiye’deki mahkemelerin
beklentileri ile uyum sağlamak zaman alabilmektedir. Bunun yanında,
tanıma ve tenfiz işlemleri yapılmadığı sürece, yurtdışında boşanmış
kişiler Türkiye’de hâlâ evli olarak görünmeye devam eder. Bu durum,
yeniden evlenme, mal rejimi, miras paylaşımı ve çocukların nüfusa
tescili gibi birçok hukuki işlemde sorunlara yol açmaktadır. Aynı
zamanda, medeni statünün Türk hukuku nezdinde tanınmaması,
bireylerin özel hayatına yönelik ihlallere de neden olabilir. Bu
bağlamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadında medeni statüye
ilişkin devlet müdahalelerinin orantılı ve makul olması gerektiği
vurgulanmıştır.
Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde
uygulanacak hukuk, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi,
yabancı kararların tanınması ve tenfizi konularında uygulanacak olan
MÖHUK’a göre; yabancı mahkeme kararlarının, Türk yargısında da
geçerli bir mahkeme kararı hükmünde olabilmesi için gerekli şartlar
şunlardır:
-Yabancı mahkeme tarafından hukuk davalarına dair verilmiş bir karar
mevcut olmalıdır.
-Bu yabancı mahkeme kararı, verildiği ülkenin hukukuna göre
kesinleşmişbulunmalıdır.
-Kamu düzenine açıkça aykırılık bulunmamalıdır.
-Tanıma ve tenfizi istenen ilamı veren ülke ile
karşılılığınbulunması lazımdır.
-Dürüstlük kuralına aykırı şekilde başvuru hakkı kullanılmamalıdır.
-Yabancı mahkeme kararının(boşanma kararı) aslı
-Yabancı mahkemenin boşanma kararının kesinleşmiş olduğunu gösterir
şerh veya belge ve apostille
-Yabancı mahkemenin vermiş olduğu boşanma kararının Türkçe’ ye
yeminli tercüman tarafından tercüme edilmesi ve bu tercümenin Noter
veya Konsolosluktan onaylatılması
-Pasaport ve nüfus cüzdanı fotokopisi
-Avukata vekâlet verilecek ise resimli boşanma vekâletnamesi ve
vekâletnamede ‘yurtdışında verilmiş boşanma kararına ilişkin tanıma
ve tenfiz davası açmaya yetki’
Genel anlamda özetlemek gerekirse Yurt dışında yaşayan Türkler
yaşadıkları ülkelerde de boşanabilme imkanına sahiptirler. Ancak
yurt dışı mahkemelerinin vermiş oldukları kararın ülkemizde geçerli
olabilmesi için ülkemizde tanıma ve tenfiz işlemlerinin yapılması
gerekmektedir. Bu süreçlerin uzman bir avukat aracılığıyla yapılması
ve yürütülmesi önem arz etmektedir. Ayrıca yurt dışında yaşayan
Türkler doğrudan Türkiye'deki yer mahkemelerinde de dava açarak
süreci yine uzman bir avukat aracılığıyla yürütebilmektedir.
Seçilecek mahkemenin bulunduğu il olarak ikamet edilen il seçilse de
tarafların yurt dışında bulunması halinde davalar İstanbul, Ankara
ve İzmir’de açılabilmektedir. Konuya ilişkin detaylı bilgi almak ve
sürece ilişkin görüşme yapmak için yabancı boşanma avukatı hakkında
numaramız aracılığıyla tarafımıza ulaşabilirsiniz.
AV. MUHAMMED İKBAL TUNCER