Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının hukuki işlemleri, özellikle aile hukuku alanında sıkça karşılaşılan tanıma ve tenfiz davaları ile Türkiye’deki hukuk sistemine taşınmaktadır. Bir yabancı mahkeme kararının Türkiye’de geçerli olabilmesi için yalnızca kararın verilmiş olması yeterli değildir; bu kararın Türk hukuk düzeni içerisinde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için Türkiye’de açılacak tanıma ve gerektiğinde tenfiz davalarıyla onaylanması gereklidir. Bu süreç, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) çerçevesinde şekillenmekte, uluslararası hukuk ilkeleri ve kamu düzeni sınırları içerisinde işlemektedir.
Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması, kararın kesin
hüküm gücünün Türkiye’yi de kapsaması anlamına gelir. Nitekim
yabancı ülke mahkemesinde verilen boşanma kararı hükmünün sadece
ülkemizdeki nüfus müdürlüklerinde geçerli olabilmesi ve medeni durum
halinin değişikliği için yetkili aile mahkemesinde tanıma davasının
açılması yeterli görülmektedir. Mahkemenin bu belgeyi kesin delil
olarak kabul edebilmesi ve tanımaya karar vermesi için şu şartları
taşıması gerekir.
-İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda
verilmiş olması
-Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
-Kendisine karşı tenfiz istenen kişi, hükmü veren mahkemenin,
kişinin haklarını ihlal edilerek verdiğinden bahisle tenfiz istemine
karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.
Bu şartları ihtiva eden belge, yetkili mahkeme tarafından tanındığı
takdirde, taraflar yabancı ülke mahkemesinin verdiği kararın
kesinleştiği tarihte boşanmış sayılacaklardır.
Yabancı bir mahkemece verilen boşanma kararının tenfizi denildiğinde
ise onun Türkiye’de icra edilebilirliği kastedilmektedir. Tenfiz
kararı tanımadan farklı olarak ilamın Türkiye’de yerine
getirilmesini mümkün kılmaktadır. Örneğin yabancı mahkemece verilen
boşanma kararında nafaka ve tazminata ilişkin hükümler varsa ilamın
bu kısımlarının Türkiye’de infazı tenfiz kararı ile mümkün
olabilmektedir.
Tanıma ve tenfiz davaları, ülkemizde aile hukuku kapsamı içine
alındığından yetkili Aile Mahkemeleri tarafından görülmektedir. Öte
yabancı mahkemelerde alınan boşanma kararının tanınması ve
tenfizinde görevli aile mahkemesi bulunamaması durumunda devreye
Asliye Hukuk Mahkemeleri girmektedir.
Yurtdışı mahkemelerinden alınmış mahkeme kararlarının; doğrudan
tarafları tanıma ve tenfiz talebinde bulunabileceği gibi, tarafların
vefat etmesi halinde mirasçıları da bu talebi iletmek amacıyla dava
açabilirler. Seçilecek mahkemenin bulunduğu il olarak ikamet edilen
il seçilse de tarafların yurt dışında bulunması halinde davalar
İstanbul, Ankara ve İzmir’de açılabilmektedir. Tenfiz avukatı
hakkında detaylı bilgi için internet sitemizi ziyaret
edebilirsiniz.
Uygulamada en çok karşılaşılan alanlardan biri, yurtdışında
gerçekleşen boşanma kararlarının Türkiye’de tanınmasıdır. Örneğin,
Almanya, Fransa ya da Hollanda gibi ülkelerde boşanan Türk
vatandaşları, Türkiye’de hâlen evli gözükmeye devam ederler. Bu
durum, yeniden evlenme, miras paylaşımı, çocukların velayet
düzenlemeleri gibi hukuki işlemler açısından ciddi sorunlara neden
olabilir. Bu nedenle, yurtdışındaki boşanma kararlarının Türkiye’de
tanınması, yalnızca kişisel bir hak meselesi değil, aynı zamanda
kamu düzenini ilgilendiren bir durum haline gelir.
Tanıma ve tenfiz davası, taraflardan birinin yerleşim yerindeki ya
da ikametgâhı bulunmayanlar açısından İstanbul, Ankara veya
İzmir’deki Asliye Hukuk ya da Aile Mahkemelerinde açılabilir. Dava,
tarafların bizzat katılımı olmadan, Türkiye’de yetkilendirilmiş bir
avukat aracılığıyla da yürütülebilir. Bu durum, yurtdışında yaşayan
kişilerin süreci kolaylıkla tamamlamalarına olanak sağlar. Ancak
bazı mahkemelerin, özellikle boşanma gibi davalarda tarafları
duruşmaya çağırma uygulamasına gitmesi, kişilerin Türkiye’ye
gelmesini gerektirebilmekte ve süreci uzatabilmektedir.
Tanıma ve tenfiz davalarında en sık karşılaşılan sorunlardan biri
belge eksikliğidir. Yabancı mahkeme kararının aslı, kararın
kesinleştiğine dair şerh, apostil tasdiki ve yeminli tercümesi gibi
belgelerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak ibraz edilmesi
zorunludur. Belgelerdeki herhangi bir eksiklik ya da şekil
bozukluğu, mahkemenin davayı reddetmesine yol açabilir. Ayrıca, bazı
ülkelerde mahkeme kararlarının kesinleştiğini gösteren belgelerin
temini zaman almakta ve bu durum, tanıma ve tenfiz sürecini
uzatmaktadır.
Bununla birlikte, son yıllarda yapılan hukuki reformlarla birlikte,
noterler aracılığıyla tanıma işlemlerinin yapılabilmesi gibi
kolaylaştırıcı düzenlemeler de gündeme gelmiştir. Ancak bu uygulama,
yalnızca yurtdışında iki Türk vatandaşı arasında gerçekleşmiş olan
boşanma kararlarıyla sınırlıdır ve tek başına nafaka, velayet gibi
tenfiz gerektiren kararları kapsamaz. Bu nedenle, noter yoluyla
yapılan işlemler sınırlı etki doğurmakta ve çoğu zaman dava yoluna
başvurulması gerekliliğini ortadan kaldırmamaktadır.
Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının tanıma ve tenfiz
süreçlerine dair karşılaştıkları zorlukların azaltılması amacıyla,
dijitalleşmenin ve e-devlet altyapısının kullanımı büyük önem
taşımaktadır. Belge temininin elektronik ortamda yapılabilmesi,
mahkemelere belgelerin dijital olarak sunulabilmesi ve dava
süreçlerinin hızlandırılması, bu alandaki temel ihtiyaçlardandır.
Aynı zamanda, kamu düzeni kavramının sınırlarının yargı
içtihatlarıyla daha belirgin hale getirilmesi, uygulamada oluşan
belirsizliklerin azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Konuya ilişkin
detaylı bilgi almak ve sürece ilişkin görüşme yapmak için yabancı
boşanma avukatı hakkında numaramız aracılığıyla tarafımıza
ulaşabilirsiniz.
AV. MUHAMMED İKBAL TUNCER